Bilgi
sahibi bilge bir babanın öğrendiği doğruları çocuğuna aktarması
doğaldır. Yapabilmek için hem zaman hem de gayret göstermek
gerekmektedir. Anne ve babalar, aile yakınları, arkadaş ve akrabalar,
sevgi dolu olduğunu zannedip, çocuklara kendi doğrularını aktarmak ve
hatta zorla yaptırmakla, çocukların deneyimlemesi gereken hayat
tecrübelerinden uzak kalmalarına da sebep verirler. Yaşayacakları hiçbir
deneyim onlar için kötü değildir. Gelişimleri içindir. Ancak sonunda
uğrayacakları hüsranla hata yaptıklarını anlarlarsa aynı hatayı bir daha
yapmazlar. Şayet derslerini almazlarsa, aynı sınavı tekrar tekrar
yaşayacaklardır. Sevgi verdiğini sanan yakınlarına ihtiyaçları olduğunda
onların yanında olmalılar. "Ben sana demiştim." diyen egoyu konuşturmak
yerine, gerektiği zaman sevgiyi verebilmeli, egolarına teslim
olmamalıdırlar. Her insan kendi tecrübelerini yaşamazsa herkes aynı
şeyleri yaşamak yoluna itilir. Bu yüzden pek çok yaşanmamış hayatlar
oluyor.
Bir insanın bir başka insana verebileceği ya sevgi vardır ya da
korkuları...
Siz hangisini verdiğinizi sanıyorsunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder